Money Train 2, Yani şimdi adama demezler mi, “Tren kaçıyor kardeşim, daha ne bekliyorsun?” İlk oyunda “hee tamam, tren güzelmiş” dedik, ama Money Train 2 ile öyle bir gaz verdiler ki… Resmen teker üstünde define arıyoruz. Lokomotifin altından altın çıkacak diye ekranı yalar hale geliyorsun.
Ama yok öyle kuru kuru bir anlatım. Bu oyunu bir oyna, sonra gel burayı tekrar oku. Çünkü yaşanmadan, o gürültülü tren efekti duyulmadan bu oyunun tadı geçmez.
Başladım Ama Duramadım
Baktım bi sabah saat 10. Bi kahve yaptım, açtım Slotter’ı, dedim “bir tur çevireyim”. Tabi klasik o “tek tur” palavrası… 15 dakika sonra çığlık atıyorum, çünkü bonus patladı! Elimde çay, ekranın ortasında kırmızı çanta, wild, scatter, ne ararsan var. Dedim “ben bunu durduramam”.
Free spin’ler başlıyor ya… o zaman başlıyor asıl çılgınlık. Karakterlerden biri sağdan çıkıyor, biri soldan patlıyor. Para makinesi gibi ekran. Ve her şey sadece senin için oluyor, öyle hissettiriyor oyun.
Tren Geliyor, Kaçma!
“Abi bu ne böyle, patlamalar, çantalar, silahlar…” dedim ama seviyorum. Çünkü sadece animasyon değil, mantık da var. Collect karakteri var mesela, ekranı süpürüyor. Herkesin topladığını hop senin haneye yazıyor. Ulan ne güzel adam.
Bir de bu oyunun müziği… Vallahi insanı hipnoz ediyor. Melodi var ya… seni bonus’a hazırlıyor. Ekrana kitleniyorsun, “hadi oğlum, bir daha patlat” diyorsun, sanki makinayla telepati kuruyorsun. O derece.
Slotter ile Durağımız: Kazanç
Bunu Slotter’dan oynamak ise apayrı keyif. Yok takılma, yok bağlantı sorunu… Aç, gir, oynat. Hiçbir yere bağlı kalma, ister metrobüste, ister mutfakta. Nerede olursan ol tren rayına giriyor.
Slotter’da oynamak ayrı rahat. Hele bir de paran patlayınca direkt “güzel oldu bu iş” diyorsun. Site güvenli, oyun hızlı, kazançlar cebe. Hadi bakalım.